MUTLU KASABASI
İÇERİKLER  
  Kasabamızın İlk Başkanı
  Ana Sayfa
  Köyümüze Has Sözler
  Kasabamızla İlgili Sabah Gazetesi Haberi
  Telefon Rehberi
  Kasabamızın Tarihçesi
  Resim Galerisi
  Ziyaretçi Defteri
  Oyunlar
  Fıkralar
  Duvar Yazıları
  Dost Siteler
  Radyo
  Gazeteler
  Haberler
  Tc Kimlik No Sorgulama
Kasabamızın Tarihçesi



MUTLU KASABASI



Mutlu Kasabası Konya‘nın Hüyük ilçesine bağlı Hüyük ‘ün 2 km doğusunda Sultan dağlarının eteklerinde şirin bir kasabadır.

Önceden ismi Keçi köyü imiş. 1970 yılında o zamanki Konya Valisi köyleri gezmeye çıkmış. Bütün köyleri dolaşırken sıra Keçi köyüne gelmiş. Köyde halk Vali ‘yi büyük bir coşkuyla karşılamış. Çok misafirperver davranmışlar. Bunun üzerine Vali köyü gezmeye çıkmış, sokaklarda dolaşırken insanları gayet neşeli görmüş, herkes çok mutlu imiş. Vali köyden ayrılacakken dönmüş demiş ki “Sizin gibi insanların yaşadığı bu köye Keçi ismi yakışmıyor, ben bu köyün adını insanları gibi M UTLU koymak istiyorum. Siz ne dersiniz?” Köylülerimizde bu ismi beğenmişler ve kabul etmişler. Vali isim değişikliği için yasal prosedürü takip etmiş ve Keçi köyünün adı MUTLU KÖYÜ olarak değiştirmiş. Mutlu köyü 1990 nüfus sayımında biraz özveri ile çalışıp dışarıdaki köylülerimizi toplamış ve köyün nüfusunu 2175 ‘e çıkartmış ve 1992 yılında da belediye olmuştur ve bu tarihten sonrada Mutlu Kasabası olmuştur. Mutlu Belediye olduktan sonra çehresi daha da değişmiş köy zamanındaki çarpıklıklar giderilmeye çalışılmıştır, küçük sokaklar genişletilmeye başlanılmıştır. Diğer sorunlarıda yavaş yavaş çözümlenmektedir.

NÜFUSU

Mutlu Kasabasının Nüfusu son sayımda (2000 yılı genel sayımında) 3175 olarak çıkmıştır. Bu nüfus aslında kasabanın net nüfusu değildir. Yaklaşık olarak nüfusu 5000‘in üzerindedir. Fakat ileride de değinileceği gibi kasabanın gelirinin az olması sebebiyle nüfus bu şekilde az çıkmıştır.

YÜZ ÖLÇÜMÜ

Mutlu kasabasının yüz ölçümü kasaba imar planına göre yani yerleşim alanı yaklaşık olarak 4 Km2 ‘dir. 15 Bunun yanı sıra kasabanın, arazi dahil Tapusal sınırı ise 20 Km2 kadardır.

GEÇİM KAYNAKLARI

Kasabamızda günümüzde geçim kaynağı olarak en ön planda tarım gelmektedir. Tarım alanında ise daha çok buğday, arpa, nohut ve son yıllarda hızla yaygınlaşan mercimek üretimi yapılmakta. Ayrıca 1998 yılında Hüyük kaymakamlığının teşvikiyle Mutlu kasabasında şu anda 5 adet sera kurulmuş ve erken sebze üretimi de yapılmaktadır. Kasabanın sebze ihtiyacını hemen hemen karşılamaktadır. Küçük çaplı da olsa mevsimine göre kasaba halkı kendi yiyeceği sebzeyi kendi bahçesinde yetiştirmektedir. Ayrıca azalmasına rağmen kasabamızda 2 adet sıcak demirci dükkanı. 1 adet demir doğrama atölyesi ve 4 adet marangoz atölyesi de mevcuttur ve şu anda hala faaliyet göstermektedirler Bu konuyu biraz açacak olursak; yaptığımız araştırma sonucu kasabamız 1970’li yıllara kadar çevre köyler içerisinde en çok esnafı olan bir köy imiş. O yıllarda sayıları sekizi bulan sıcak demirci dükkanı varmış ve çevre köylerin pulluk, çapa, hatta, orak, kağnı tekeri vb. demir malzemeleri burada yapılır satılırmış ve köylünün refah düzeyi çok iyi dururumdaymış. Bunun Yanı sıra marangozluk işlerinde de kasabamız ilerdeymiş fakat gelişen teknolojiye ayak uyduramayınca bu gibi işler azalmış.

Ayrıca Mutlu Kasabasında son yıllara kadar hemen hemen her evde hasır dokunur ve birçok aile bundan geçimini sağlarmış. Dokunan hasırlar iki çeşit, biri büyük yer hasırı diye tabir edilen 1,5x3 metre ebadındaki hasırlar, diğeri plaj hasırı diye tabir edilen 0,60x1,25 metre boyutundaki hasırlar. Plaj hasırları aynı zamanda dekorasyon hasırları olarak da kullanılmaktaymış. Hasır işlerinde yine teknolojinin kurbanı olmuş kendine yeni pazarlar bulamamış. Sahillere gelen ve daha ucuz olan Çin hasırlarına pazarını kaptırmış ve bunun sonucu olarak da hasırcılık işleri Kasabamızda hemen hemen kalmamıştır. Durum böyle olunca geçim zorlaşmış ve Kasaba halkı büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmıştır. Genellikle Ankara, İstanbul ve İzmir ‘de hemşerilerimiz çoktur. Fakat Kasabamızla ilişkileri kesilmiş değildir. Her fırsatta Kasabamıza gelir giderler. Eskiden bol miktarda küçük baş hayvan beslenen kasabamızda son yıllarda hızla büyük baş besiciliğine dönülmüştür. Kasabamızda birçok aile küçük çaplı yani 2 veya 3 büyükbaş hayvan beslemekte 5 aile ticari anlamda besicilik yapmaktadır.

GELENEK VE GÖRENEKLER



Kasabamız insanları genelde aydın ve kültürlü kişilerdir. 25 ve 30 yaş üzerindeki kadınlar genelde şalvar denilen geniş giysiyi üzerlerine gömlek, kazak gibi elbiseleri giyer ve başları örtülüdür. Baş örtüsü olarak yazma denilen eşyayı kullanırlar. Giyimleri gayet sadedir. Yaşlı ninelerin anlattığına göre eskiden gelinlik kızlar, gençler kutni denilen simli kumaştan yapılan şalvar onun üzerine fermana denilen üzeri işlemeli yelek giyerlermiş ve başa takke ve üzerine oya işlemeli yemeni bağlarlarmış. Bu gelenekler tamamen kalkmıştır.

Kasabamıza özel diğer yerlerde bilinmeyen değişik bir yemek çeşidi yoktur. Fakat bütün kadınlar günümüz yemeklerinin her çeşidini hemen hemen pişirmektedirler. Bunun yanı sıra çevremizde azalmakla birlikte kasabamızda hala her evin yaptığı tarhana vardır. Yaz aylarında her aile tarafından yapılır. Tarhananın yapılışı şöyledir; buğday yıkanır, kurutulur ve dövülerek kabuğu çıkartılır. daha sonra bulgur değirmeninde ince şekilde kırdırılır. Buğday hazırlandıktan sonra ihtiyaca göre süzme yoğurt hazırlanır ve daha sonra süzme yoğurt ayran yapılır. Ayran büyük kazanlarla kaynatılır kaynayan ayran belli bir kıvama gelince kırdırılan buğday kasaba diline göre yarma kaynayan ayrana yavaş yavaş katılır. Bir kadın yarmayı ayrana dökerken bir başka kadın kaynamakta olan ayranı karıştırır. Ayran miktarına göre yarma kazana döküldükten sonra kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Piştikten sonra ateşten indirilir ve diğer gün sabaha kadar soğumaya bırakılır ve tarhana yapılacak (kasabamızda yapma işine yazma olarak söylenir) kamıştan yapılmış örme sergi açılır. (Tarhana çığı) Ve sabahleyin bütün komşu kadınlar toplanır. Birkaç kadın dinlenmiş olan hamur tarhanayı yoğurarak yumuşatır. Diğer kadınlar tarhana çığının yanında yoğrulmuş tarhanayı elleriyle incelterek düz bir tabak şeklinde ve ince bir şekilde açarak çığa sererler. Hava sıcaklığına göre doğrudan güneşin altında 2 veya 3 gün durur ve tamamen kuruyunca toplanır ve eve yerleştirilir.
Tarhana kasabamızın geleneksel bir yiyeceğidir. Kışın aile kendisi bunları tükettiği gibi aynı zamanda eve gelen misafirlere de ikram ettiği bir tür kuru yemiş gibidir. Tarhanayı kış akşamları komşular toplandığında sobanın üzerinde veya yağda kızartarak ve yanında badem, ceviz veya fıstık gibi kuruyemişlerle birlikte yerler. Genelde kasabada kış günleri erkekler günlerini hemen hemen kahvehanede geçirirler, kasabamızın kadınları da gündüzleri ev işlerini yapar akşamları da komşularına misafirliğe giderler. Bahar geldiğinde hem erkekler ve hemde kadınlar kendilerine göre bahçe ve bağ işlerine başlarlar. Yaz gelince ise harman işleri ile uğraşırlar.

Mutlu Kasabasında evlilikler genellikle sevgiye dayanır. Kız ve Oğlan birbirleriyle önceden konuşur ve anlaşır. Daha sonra oğlanın aile büyükleri dünür giderler, kız tarafı da evet derse söz kesilir ve nişan yapılır. Nişan işi akrabaların, komşuların ve arkadaşların katılımıyla yapılır. Daha sonra düğün tarihi belirlenir. Düğün tarihi geldiğinde düğünden yaklaşık beş gün önce astar yapılır. Oğlan evi masrafları üstlenerek kız evinde yemekler ve davetler yapılır. Astara kadınlar davet edilir. Davetliler gelince oyun, türkü faslından sonra yemekler yenir ve kıza takılacak hediyeler verilir. Hediyeler verilirken meydancı kadın tarafından davetlilere bağırarak söylenir. Şöyle ki; kızın halasından biri halı, oğlanın teyzesinden bir bilezik gibi. Hediyeler verildikten sonra dağılınır. Düğüne üç kala kız yufkası yapılır ve kız evinde eğlenilir. Düğüne iki gün kala oğlan yufkası yapılır ve oğlan evinde eğlenilir.Düğüne bir gün kala kına gecesi yapılır. Oğlan evinin davetlileri oğlan evinde, kız evinin davetlileri kız evinde toplanır. Kına gecesinin en güzel yanı ise oğlan evinin kadın davetlileri kız evine toplu halde kına yakmaya giderler. Kız evinde her iki tarafta güzelce eğlenir ve sıra gelin kıza ve kız eşine kına yakmaya gelir. Hazırlanan kına üzerlerine al örtülen gelin kızın ve kız eşinin eline sürülür, bu işlem esnasında gelin okşaması yapılır. Gelin okşaması bitince oğlan evi davetlileri geriye oğlan evine dönerler. Her iki tarafta kendi arasında biraz daha eğlence yaptıktan sonra kadınlara daha önceden paketlenen kınalar dağıtılır ve kına gecesi böylece biter. Düğün günü misafirlerin toplanması ile genelde saat 3-4 sıralarında uzunca bir araç konvoyu ile kız evine gidilir ve gelin alındıktan sonra kasaba içerisinde gezilir, ve oğlan evine gidilir. Gelin oğlan evine gelince davetli erkekler yüksek yerlerden çocuklara şeker, para ve çikolata atarlar. Kasabanın çocukları bu atılan şeker ve parayı kapmak için birbirleriyle mücadele ederler. Şeker ve para atma işi bitince erkekler için düğün bitmiş olur. Kadınlar ise geniş bir meydanda toplanarak gelin kızı ortaya oturtarak bir müddet daha eğlence yaparlar. Eğlence sonunda kadınlar tarafından bir sergiyi andıran gelinin çeyizine bakar ve düğünden dağılırlar ve düğün böylece biter.

Kasabamızda dini bayramlar da çok neşeli geçer. Çoğunluğu büyük şehirlerde olan insanlar özellikle son yıllarda bayram tatillerinin uzun olması sebebiyle kasabada toplanırlar. Hemen her evin büyük şehirden Oğlu kızı ve torunları gelmiştir. Durum böyle olunca insanlar birbirlerine kavuşmanın sevinci ile bayramları daha güzel geçirirler. Kasaba hayli kalabalık olur, eski dostlar birbirlerini görürler. Herkes birbirleriyle bayramlaşır, aile büyüklerinin ziyaretlerine gider onların gönüllerini alır.

Mutlu Kasabasında Milli bayramlarda büyük ilgi görür. Kasabanın ilkokulu bir bayram programı hazırlar, kasabanın tüm insanları okulda toplanır ve minik öğrencilerin hazırladıkları programı izlerler.

KÜLTÜRÜ

Mutlu insanı oldukça aydındır. Hemen hemen İstanbul türkçesine yakın bir dille konuşurlar. Konuşmaları oldukça nettir. Okuma-yazma oranı oldukça yüksektir. 1940 ve daha sonraki doğumluların hemen hepsinin okuması yazması vardır. Birçok gencimiz üniversite mezunu olup bir çoğu da hala
okumaktadır Kasabamızda bir İlköğretim okulu bulunmaktadır. Öğrencilerimiz liseyi genellikle Hüyük veya Beyşehir ‘de okumaktadır.

ÇEVRE

Mutlu oldukça şanslı bir kasabadır. Çünkü yerleşim yeri olarak çok güzel bir yerdedir. Kuzeyi dağ diğer tarafları açıktır. Ayrıca kasabanın doğusunda Balıklı Pınar mesire alanı vardır.

BALIKLI PINAR EFSANESİ



Balıklı Pınar mesire yerinde iki adet pınar vardır ve bunlara ek olarak belediye tarafından yaptırılan küçük bir gölet vardır, ayrıca Balıklı Pınar ve çevresi belediye tarafından ağaçlandırılmış ve birde çocuk park yapılmıştır. Hüyük ve çevresindeki en güzel piknik yeridir. Havuzlarda balık bulunmakta fakat bir efsaneye göre bu balıklar yenmemektedir. Buda mesire yerinin özelliğini artırmaktadır. Balıklı Pınar ile ilgili anlatılan efsane ise şöyledir:
Çok eski zamanlarda yaşlı bir karı koca varmış, bunlar kendi hallerinde geçinip giden iyi insanlarmış. Bir gün kadın sabah ezanı okunurken bahçedeki kavak ağacının secdeye vardığını görmüş bunu o gün kocasına söylemiş fakat kocası inanmamış. Kadın sana da gösteririm demiş. Bir gün sabah erkenden kadın ekmek pişirirken ezan okunmaya başlamış kocasına dönüp ocaktaki ekmeğe bakmasını ve kendisinin de eşarbını kavak ağacı secdeye varınca en uç dalına bağlayıp geleceğini söylemiş ve bahçeye çıkmış. Kavak ağacı secdeye vardığında eşarbını en uç dala bağlamış ve eve girmiş birde ne görsün ocakta pişmekte olan ekmek yanmış. Kocasına dönüp eşarbı kavağın en uç dalına secdeye vardığında bağladığını ama kendisinin ekmeğe niye bakmadığını söylemiş. Kocası da bende Akdeniz de düşmanlar tarafından kuşatılan Türk donanmasına yardıma gittim. Birkaç düşman öldürdüm geldim demiş. Fakat bu seferde kadın inanmamış fakat tam bu anda adamın elbisesinin altında bir şey zıplamaya başlamış adamda bak demiş orada denize düşmüştüm bu balık ta elbisemin içine girmiş deyip koynundan balığı çıkarmış ve o balığı getirip bu pınara salmışlar ve böylece pınarda bu balıklar çoğalmış gitmiş. Halen kasabamızda bu karı kocanın türbesi vardır. Ayrıca Balıklı Pınar mesire yerinde güneşin batışını izlemek çok güzeldir.

 

 

 
REKLAMLAR  
   
MUTLU MARKET  
  Musa Arıkan'ın İşlettiği MUTLU MARKET Meşhur Tostları ve Perakende Satışla Hizmetinizde!!!  
ATAN MARKET  
  Osman Atan'ın İşlettiği ATAN MARKET Tost, Perakende ve Kontör Satışlarıyla (Parça ve tüm Kontörler) Hizmetinizde!!!  
GENÇLİK KAHVESİ  
  Mustafa Demir'in İşlettiği Kahvehane Yıllardır Halkımızın Hizmetinde!!!  
MUTLU BERBER SALONU  
  Murat Bilgi'in İşletmekte Olduğu Berber Salonu Halkımızın Hizmetinde!!!  
Bugün 11 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol